- Aşık adı verilen halk ozanlarının şiirlerinden oluşur.
- Aşık edebiyatı, din dışı konuları işleyen, aşık adıyla anılan ve söylediğini sazıyla çalan kişilerce oluşturulmuştur. Çalıp çığırma geleneğine dayanır. Şiirler, “bağlama” adı verilen saz eşliğinde söylenmiştir.
- Aşık edebiyatı dönemindeki şiirler genel olarak sade ve yalın bir dil kullanılarak yazılmıştır.
- Aşıkların şiirleri dinleyiciler tarafından “cönk” adı verilen defterlerde toplamıştır.
- Şiirler hazırlık yapılmadan (doğaçlama) söylenir.
- Ortaya konulan ürünler bireyseldir.
- Koşma, semai, destan, varsağı nazım şekillerinden oluşur.
- Nazım türü olarak güzelleme, taşlama, koçaklama ve ağıt kullanılmıştır.
- Nazım birimi dörtlüktür.
- Realizm ön planda tutulmuştur.
- Göz için kafiye anlayışı yerine, kulak için kafiye anlayışına ağırlık verilmiştir.
- Eserlerin bazıları yöresel özellik göstermiştir.
- Şiirler hece ölçüsüyle yazılmıştır.
- Hece ölçüünün daha çok 7’li, 8’li ve 11’li kalıpları kullanılmıştır.
- Teşbih ve teşhis gibi söz sanatlarından istifade edilmiştir. Diğer söz sanatlarına pek başvurulmamıştır.
- Şiirlerde genel olarak yarım uyak ve cinaslı uyak kullanılmıştır.
- Şair son dörtlükte ”tapşırma” adı verilen mahlas kullanmıştır.
- Divan şiirinde olduğu gibi aşık edebiyatında da mazmunlar kullanılmıştır.
- Aşık tarzı halk edebiyatı, İslamiyet öncesi Türk edebiyat geleneğinin devamı niteliğindedir.
- Aşıklık geleneğinde ozanlar usta-çırak geleneği içinde olgunlaşırlar.
- Aşığın düşünde pirlerin elinde bade içerek saz çalıp şiir söylemesi, düşte gördüğü sevgiliyi bulmaya çalışması yaygın bir efsane motifidir.
- Aşıklar; asker ocaklarında, köylerde, kasaba ve şehirlerde yetişmiştir.
- Konu olarak aşk, tabiat, gurbet, ayrılık, ölüm, özlem, kıskançlık, yiğitlik, toplumun sorunları, insan davranışları, bunlarla ilgili eleştiriler işlenmiştir.
- Birçok aşığın şiiri zamanla türkü, ağıt gibi sahibi bilinmeyen halk şiiri örnekleri arasına karışmıştır.
- Aşık edebiyatı şairleri okuma yazma bilenler ve okuma yazma bilmeyenler olarak ikiye ayrılır:
Kalem Şuarası : Belirli bir öğrenimden geçmiş, hece ve aruz ölçüsünü kullanarak şiir yazabilen, ancak saz çalmayı bilmeyen şairlere verilen addır. Bunlar öğrenim görmüş öteki halk şairlerinden saz çalmayı bilmeyişleriyle ayrılır. Kalem şairlerinin en tanınmışları Bayburtlu Zihni ve Çankırılı Zahmi‘dir.
Saz Şairi (Aşık) : Genellikle saz eşliğinde doğaçlama şiir söyleyen şairlere verilen addır. Büyük bölümü okuma yazma bilmez, öğrenim görmemiştir. Şiirlerini hece ölçüsüyle söylerler. Ancak hem hece hem de aruz kullananları da vardır: Sümmani, Aşık Şenlik, Aşık Ömer, Gevheri, Dertli, Erzurumlu Emrah…
Âşık Edebiyatı Nazım Şekilleri