Eser Özetleri: Geçiş Dönemi Türk Edebiyatı Eserleri (11-12. Yüzyıl)

 

1. Kutadgu Bilig (11. yy.)

➣ Yusuf Has Hacip, okuyanlara yol gösterip mutluluk versin diye “Mutluluk Veren Bilgi” adını verdiği eserini 1069-1071 yılları arasında yazarak Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunmuştur.
➣ Ayet ve hadislere dayanarak öğütler verdiği için İslami, Karahanlılar hakkında bilgi verdiği için tarihî, sosyal kurumlardan bahsettiği için sosyal, ideal bir hükümdarın nasıl olması gerektiğini belirtti için siyasi, orduya geniş yer ayırdığı için askerî, bilgi ve nasihat verdiği için didaktik, üstün bir edebî değere sahip olduğu için edebî, tüm bunları çeşitli sembollerle anlattığı için alegorik bir eserdir.
➣ İslam kültürü etkisindeki Türk edebiyatının edebî değer taşıyan ilk eseridir.
➣ Devlet adamlarına öğüt verdiği için Türk edebiyatının ilk siyasetname örneğidir.
➣ Türk edebiyatındaki ilk mesnevi örneğidir.
➣ Mesnevi nazım şekliyle yazılan eserde 6645 beyit ve 173 dörtlük vardır. Mani şeklinde kafiyelenen dörtlükler beyitlerin arasına serpiştirilmiştir. Dolayısıyla eserde hem aruz hem hece ölçüsü kullanılmıştır.
➣ Hakaniye Türkçesiyle (Karahanlı, Çağatay Türkçesi) yazılmıştır.
➣ Eserin, Fergana, Kahire ve Viyana’da bulunan üç yazma nüshası vardır.
➣ Dil, edebiyat ve kültür tarihimizin en önemli eserlerindendir.

Kutadgu Bilig;
    • Mesnevi nazım şekliyle
    • Siyasetname şeklinde
    • Beyit nazım birimiyle
    • Hakaniye lehçesiyle
    • Arap alfabesiyle
    • Aruz ölçüsüyle
    • Alegorik tarzda
    • Geçiş döneminde
    • İslami bir anlayışla
    • İslamiyet’in etkisinde
    • Divan edebiyatı geleneğiyle
yazılan ilk eserdir.

Alegorik (sembolik) bir anlatımı vardır. Kanun, saadet, akıl ve akıbet’i temsil eden dört sembolik kahramanın konuşmaları, sohbetleri, tartışmaları tiyatro havası içinde ve canlı bir anlatımla verilmiştir. Semboller aracılığıyla, karşılıklı konuşma şeklinde öğütler verilen eserdeki sembol kişiler ve temsil ettikleri kavramlar şunlardır:

Hükümdar Kün Togdı -  Kanun (doğruluk, adalet) 
Vezir Ay Toldı Saadet - Mutluluk, talih, devlet, kut 
Vezirin oğlu Ögdülmiş  - Akıl (anlayış, bilgi) 
Vezirin kardeşi Odgurmış - Akıbet (kanaat, yaşamın sonu) 

2. Divanü Lügati’t-Türk (11. yy.)

➣ Türk Dilleri Sözlüğü anlamına gelen eser, 1072–1077 yılları arasında Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılarak Abbasi halifesi Ebul Kasım Abdullah’a sunulmuştur.
➣ Araplara Türkçe öğretmek ve Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu kanıtlamak amacıyla kaleme alınmıştır.
➣ Eserde 7500 Türkçe sözcüğün Arapça karşılığı verilmiştir. Eserdeki Türkçe metin Hakaniye lehçesiyle, açıklamalar Arapçayla yazılmıştır.
➣ Sekiz bölümden oluşan eserde; 7500 Türkçe sözcük açıklanırken; bunların kullanıldığı örnek cümle veya şiirlere, sagu, koşuk, sav, deyim örneklerine, bazı destan parçalarına, dil bilgisi kurallarına ve o dönemdeki Türk boylarını gösteren bir haritaya yer verilmiştir.
➣ Sözcükler açıklanırken Türklerin dili, edebiyatı, tarihi, folkloru, coğrafyası, mitolojisi ve toplumsal yaşayışına ilişkin bilgiler vermiştir.
➣ Sözlü dönem Türk edebiyatı ürünleri olan destan, sav, sagu koşuklardan söz eden ilk yazılı eser olduğu için Türk dili ve edebiyatı açısından önemli bir kanyaktır. Yazar bu ürünleri Türk boyları arasında gezerek bizzat kendisi derlemiştir.
➣ Orta Asya’daki bazı Türk lehçeleri, ağızları ve birçok sözcüğün kökeni hakkında bilgi verdiği için ilk etimolojik eser niteliğindedir.
➣ Kavramlarla ilgili tarihî bilgi verdiği için ansiklopedik sözlük özelliği taşır.
➣ Bu eserle birlikte edebiyatımızda sözlük yazma geleneği başlamıştır.

Eser; dönemin sözcükleri ve dil bilgisi kurallarını aktardığı için Türk dili; destan, sav, sagu ve koşuklardan örnek verdiği için Türk edebiyatı, folkloru; Türk boyları ve toplulukları hakkında bilgi verdiği için Türk tarihi; gelenek, görenek ve yaşam biçiminden söz ettiği için sosyoloji; dönemdeki illeri gösteren bir haritaya yer verdiği için coğrafya açısından büyük önem taşır.

Divanü Lügatı’t-Türk

Türkçenin
➣ İlk sözlüğü
➣ İlk dil bilgisi kitabı
➣ İlk edebiyat antolojisi
➣ İlk etimolojik sözlüğü
➣ İlk ansiklopedik sözlüğü
➣ İlk Türk dünyası ansiklopedisidir. 

3. Atabetü’l-Hakayık (12. yy.)

➣ Hakikatlerin Eşiği anlamına gelen eser, Edip Ahmet Yükneki tarafından 12. yüzyılda yazılarak Dad Sipehhsalar Mehmet Bey (Emir Muhammed) adlı bir beye sunulmuştur.
➣ Ayet ve hadislerin yer aldığı dinî, didaktik, ahlak ve öğüt kitabıdır.
➣ Eserde; cömertliğin, dindarlığın, doğruluğun, alçak gönüllü olmanın, bilginin yararlarından ve bilgisizliğin, cimriliğin zararlarından söz edilir.
➣ Dili dönemin diğer eserlerine göre daha ağırdır.
➣ Allah, Peygamber ve Dört Halife’nin övüldüğü, eserin yazılışıyla ilgili giriş kısmı; gazel tarzında uyaklanmış (aa, ba, ca…) ve 40 beyitten oluşmuştur. Asıl konunun anlatıldığı bölüm ise mani biçiminde uyaklanmış (aaxa) ve 101 dörtlükten ibarettir. 
➣ Aruz ölçüsünün kullanıldığı eserde Şehname vezni denilen ve Kutadgu Bilig’deki aruz kalıbının aynısı kullanılmıştır ( Fe û lün / Fe û lün / Fe û lün / Fe ûl ).
➣ “Geçiş Dönemi”nin diğer eserleri gibi Hakaniye Türkçesiyle yazılmıştır.
➣ 14 bölümden oluşan eserin Uygur ve Arap harfleriyle yazılı nüshaları bulunmaktadır.
➣ İlk defa 1918 yılında Necip Asım tarafından ilim âlemine tanıtılmıştır.

4. Divan-ı Hikmet (12. yy.)

➣ 12. yüzyılda ilk mutasavvıf şair, Hoca Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır.
➣ Ahmet Yesevi, şiirlerine - onları aynı biçimsel özellikleri taşıyan şiirlerden ayırmak için- hikmet adını vermiştir. Bu hikmetler, Divan-ı Hikmet adı altında toplanmıştır. Şair bu hikmetlerle müritlerine dervişliğin kurallarını öğretmeye çalışmıştır.
➣ Sanat kaygısı taşımadan söylenen, lirizm yönü zayıf olan hikmetler; İslamiyet’i ve tasavvufu yaymak amacıyla yazıldığı için tasavvuf (tekke) şiirinin de ilk örnekleri sayılır.
➣ Dinî içerikli olan bu şiirler, Anadolu sahasında ortaya çıkan “ilahi”nin ilk örnekleridir.
➣ Hz. Muhammed’in hayatı ve mucizeleri, İslam menkıbeleri, dervişliğin faziletleri, ilahi aşk, cennet ve ibadet gibi dinî konuların ele alındığı ahlaki, tasavvufi, didaktik bir eserdir.
➣ Hikmetler, hece ölçüsünün 7’li ve 12’li kalıbıyla koşma nazım şekliyle ve dörtlükler hâlinde yazılmıştır. Ayrıca gazel ve mesnevi nazım şekliyle, aruz ölçüsüyle yazılan bazı hikmetler de vardır. Bu durum, “İslamiyet’e geçiş dönemi”nin bir özelliğidir.
➣ Şiirler, biçim yönünden İslamiyet öncesi sözlü edebiyat ürünü olan koşukların devamı; dinî içerikli olduğu için de dinî – tasavvufi şiir geleneğinin başlangıcı sayılır.
➣ Hakaniye Türkçesiyle yazılan eserin dili sadedir.

5. Dede Korkut Hikâyeleri

  • Oğuzların Müslüman olmayan dış güçlerle mücadelelerini anlatan altı hikâye
  • Oğuzların kendi aralarındaki iç savaşı anlatan iki hikâye
  • İnsanüstü özellikler gösteren iki hikâye
  • Aşk temalı iki hikâye
➣ Eserin asıl adı “Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisanı-ı Taife-i Oğuzan” dır. (Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı)
➣ Bir ön söz ve on iki hikâyeden oluşur.
➣ Kitaptaki hikâyeler konusuna göre dört bölümde toplanabilir:
➣ Kitaptaki hikâyelerin anlatıcısı Dede Korkut olduğu için hikâyeler bu adla anılmıştır. Kitabın ön sözünde Dede Korkut hakkında bilgi verilir. Buna göre Dede Korkut (Korkut Ata) kitabın yazarı değil; hikâyeleri anlatan, hikâye kahramanlarına zaman zaman yardım eden, sorunları çözen, öğütlerde bulunan, çocuklara ad veren ve her hikâyenin sonunda dua ederek hikâyeyi bitiren, elinde kopuzu olan kutsal bir Oğuz ozanı, bilge bir kişidir.
➣ Yazarı belli olmadığı için bu eser, anonim (halkın ortak malı) özellik gösterir.
➣ İslamiyet öncesinde oluşturulan bu ürünlere, bu dinin kabulünden sonra İslami söyleyiş özellikleri de eklenmiş, yazıya geçirilirken İslam inancına göre yeniden şekillenmiştir. Hem İslamiyet öncesi hem de İslami döneme ait unsurları taşıdığı için İslami döneme geçiş ürünüdür, diyebiliriz.
➣ 12–14. yüzyıllar arasında Azerbaycan, Kafkasya ve Kuzeydoğu Anadolu bölgelerinde sözlü gelenekte yaşayan bu hikâyeler, 15. yüzyılın başlarında adı bilinmeyen bir sanatçı tarafından halk ağzından derlenerek yazıya geçirilmiştir.
➣ Hikâyelerde; İslamiyet’i yeni kabul etmiş olan Oğuz Türklerinin (9–11. yy.) Hristiyan komşuları Gürcüler ve Trabzon Rumlarıyla yaptıkları savaşlar, doğaüstü güçlerle olan mücadeleleri, kendi iç çekişmeleri, kahramanlık, aile ve toplum yapısı, devlet yönetimi, âdetleri, gelenekleri, günlük yaşayışları, kadına verilen değer, Allah ve peygamber sevgisi gibi konular işlenir.
➣ Türklerin yaşamını tarihsel, kültürel ve toplumsal bakımdan anlatan önemli bir kaynaktır.
➣ Destan geleneğinden halk hikâyeciliğine geçişin ilk örneğidir. Eski Türklere ait destan ve masal motiflerini (olağanüstülükler) yansıtması yönünden destana, teknik yönden hikâyeye benzemektedir. Bu yüzden destansı halk hikâyeleri olarak anılmaktadır.
➣ Nazım ve nesir karışık yazılmıştır. Olayların anlatımı nesirle, duyguların anlatımı nazımla dile getirilmiştir.
➣ Düz yazı bölümlerinde seci, manzum bölümlerde ise aliterasyon gibi ahenk unsurlarından yararlanılmıştır.
➣ Oğuz Türkçesiyle (14 – 15. yy. Anadolu Türkçesi) yazıya geçirilen eser; deyim, atasözü ve ikilemeler yönünden oldukça zengindir.
➣ Eserin, yazma nüshalarından biri Vatikan’da diğeri Almanya’da Dresten Kral Kitaplığı’ndadır. (Eserin bir de Berlin nüshası vardır ancak bu nüsha II. Dünya Savaşı’nda yanmıştır.)
➣ Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili ilk inceleme 1916 yılında Kilisli Rifat Bilge tarafından yapılmıştır. Bilge, eseri Arap harfleriyle yayımlamıştır.

Hikâyelerin isimleri ve içerikleri şöyledir:

Oğuzların savaşını anlatanlar

1. Dirse Han Oğlu Boğaç Han
2. Dış Oğuz’un İç Oğuz’la Savaşı
Doğaüstü Varlıklarla savaşı anlatanlar
3. Basat’ın Tepegöz’ü Öldürmesi
4. Duha Koca Oğlu Deli Dumrul
Aşk hikâyesini anlatanlar
5. Kam Büre Oğlu Bamsı Beyrek
6. Kanlı Koca Oğlu Uruz Bey

Müslüman olmayanlarla yapılan savaşları anlatanlar

7. Salur Kazan
8. Kazılık Koca Oğlu Uruz Bey
9. Kazan Bey Oğlu Uruz Bey
10. Beğil Oğlu Emre
11. Uşun Koca Oğlu Seyrek
12. Salur Kazan Oğlu Uruz