Milli Edebiyat Dönemi'nin Genel Özellikleri

II. Meşrutiyet dönemi Osmanlı toplumunda Batıcılık, Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük olmak üze re dört ana siyasal görüş vardı. Bunlardan Batıcılık, Osmanlı İmparatorluğunu kurtarmak için her alanda Doğu uygarlığından çıkıp Batılı değerleri benimseme çabası idi.

Osmanlıcılık, İmparatorluk sınırları içeri sinde yaşayan Türk, Arap, Yunan, Ermeni, Arnavut, Bulgar, Sırp... uluslarını Osmanlılık ruhu içinde erit meyi amaçlıyordu. İslamcılık ise İslam dinine mensup olan her milleti bir araya toplayarak büyük bir İslam devleti kurmayı öngörüyordu.

II. Meşrutiyet'in ilanıyla, Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan çeşitli milletlerin bağımsızlık istekleri çoğaldı. Bulgaristan'ın bağımsızlığını ilan etmesi, Girit'in Yunanistan'a katılması, Yemen'in ayaklanması ve Arnavutluk'un başkaldırması gibi olaylar birbirini İzledi. Avrupalıların kışkırtmalarıyla doruk noktasına ulaşan bu isyanlar ve milliyetçilik hareketleri, Osmanlı devletinin dağılması sürecini hızlandırdı. Osmanlıcılık ve İslamcılık görüşleri böylece geçersiz duruma geldi. Batıcılık düşüncesi de artık pek ilgi görmüyordu; çünkü her alanda Batıyı taklit eden Osmanlı devleti Batı'nın sömürgesi durumuna düşmüştü. İşte bütün bu gelişmelere tepki olarak Türkçülük ya da Türk Milliyetçiliği düşüncesi güç kazandı ve bu durum edebiyat alanında Milli Edebiyat akımının doğmasını sağladı.

Milli Edebiyat akımının kökleri aslında Tanzimat dönemine kadar götürülebilir. Ahmet Vefik Paşa, Şemsettin Sami, Ahmet Cevdet Paşa... gibi sanatçılar tarafından başlatılan dil ve tarih çalışmaları 20. yüzyılın başlarından itibaren siyasal bir akım niteliği kazanmış ve Türkçülük düşüncesinin doğmasına yol açmıştı.

Milli Edebiyat akımının doğuşundaki etkenlerden biri de Mehmet Emin Yurdakul’un şiirleridir. 1876’da Sırpların ayaklanmasıyla başlayan ve 1897'daki Osmanlı-Yunan savaşına kadar meydana gelen olaylar bir dizi tepkiyi doğurur. Mehmet Emin Yurdakul, bu savaşla ilgili olarak Selanik'teki Asır gazetesinde Cenge Giderken başlıklı şiirini yayımlar. Bu şiir hem milliyetçili düşüncesini hem de dil konusundaki bir anlayışı dile getirmektedir. Üstelik halkın konuştuğu dille yazılan bu şiirde hece ölçüsü kullanılmıştır. Bütün bunla Fecr-i Ati'nin o ağdalı, sanatlı diline ve arz ölçüsüne bir karşı çıkıştır.

Mehmet Emin Yurdakul'un şiiri Meşrutiyet'in ilanından sonra bilinçli bir çizgiye oturur ve bir akım niteliği kazanır. Milli Edebiyat adıyla anılan bu akımı başlatanlarsa, Selanik'te çıkardıkları Genç Kalemler dergisiyle Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp'tir. Nisan 1911'de yayımlanan Genç Kalemler'in ilk sayısında yer alan ve Ömer Seyfettin tarafın dan yazıldığı belli olan aslında imzasız Yeni Lisan başlıklı yazı, bu edebiyatın bildirgesi gibidir.

Milli Edebiyat'ın belirleyici karakterini Genç Kalemler dergisinde başlayan Yeni Lisan Hareketi oluşturur. Öncüleri ise Ziya Gökalp (1876- 1924), Ömer Seyfettin (1884-1920) ve Ali Canip (Yöntem, 1887-1967)'dir.

Ziya Gökalp, Yeni Lisan'ın fikir babasıdır. Türk milliyetçiliği ile ilgili söylemlerini makaleleri yoluyla olduğu kadar şiirleriyle de anlatmaya çalışmıştır. Bu durum Ömer Seyfettin ve Ali Canip için de geçerlidir.

Yine Halide Edip (Adıvar, 1882-1964)'le sonraki yıllarda bu anlayışa katılan Yakup Kadri (Karaosmanoğlu, 1889-1974), Refik Halit (Karay, 1888-1965), Aka Gündüz (1886-1958), Reşat Nuri (Güntekin, 1889-1956), Fahri Celalettin (Göktulga, 1895-1975), Müfide Ferid (Tek, 1892-1971), Ahmet Hikmet (Müftüoğlu, 1870- 1927) Milli Edebiyat'ın roman ve hikâyedeki temsilcileridirler.

Şiirde ise Ziya Gökalp (1876-1924), Ömer Seyfettin (1884-1920) ve Ali Canip (Yöntem, 1887-1967)'ten başka Fuad Köprülü (1890- 1966), Mithat Cemal (Kuntay, 1895-1956), Halide Nusret (Zorlutuna, 1901-1983), Şüküfe Nihal (Başar 1896-1973), Faruk Nafiz (Çamlıbel, 1898-1973), Enis Behiç (Koryürek, 1892- 1949), Orhan Seyfi (Orhon, 1890-1972), Halit Fahri (Ozansoy, 1891-1971), Yusuf Ziya (Ortaç, 1895-1967) önde gelen temsilcilerdir.

Yahya Kemal (Beyatlı, 1884-1958) ve Mehmet Akif (Ersoy, 1873-1936) Milli Edebiyat anlayışının içinde olmasalar ve vezin kullanımı gibi bir takım temel konularda ayrılsalar da dönem şiirinin kendini bulmasında etkili olmuş isimlerdir. Öte yandan bu iki ismi, düşünceleri bakımından da devri şekillendiren isimlerin içinde ve hatta başında saymak gerekir.

Öte yandan Milli Edebiyat'ı öncü çalışmalarıyla hazırlayan Mehmet Emin (Yurdakul, 1869- 1944) ve Rıza Tevfik (Bölükbaşı, 1869-1949) bu yıllarda da şiir yazmayı sürdürürlerken Tanzimat yılları edebiyatının önemli isimlerinden Ahmet Mithat Efendi (1844-1912) ve Fatma Aliye Hanım'la (Topuz, 1862-1936), Servet-i Fünün'dan Halit Ziya (1868-1945) ve Tevfik Fikret (1867- 1915) son eserlerini vermişler ve değişen edebi- yat anlayışının içerisinde yer almamışlardır.

Servet-i Fünün'dan kalan diğer isimler Cenap Şehabettin (1871-1934), Celal Sahir (1883- 1935), Süleyman Nazif (1869-1927), Mehmet Rauf (1875-1931) kendi estetik tercihlerinin çok fazla dışına düşmeden yazmayı sürdürmüşlerdir.

Milli Edebiyat yılları tiyatro sanatı açısından dik- kat çekicidir. Özellikle de Meşrutiyet sonrasında Vatan piyesi başta olmak üzere Namık Kemal'in vatan ve hürriyet temasını işleyen diğer oyunları da sergilenmiş ve bir müddet büyük ilgi uyandırmıştır. Ancak ardı ardına gelen savaşlar ve siyasal hareketlilik düzenli ve nitelikli bir tiyatro faaliyetinin sürmesine izin vermemiştir. Oysa 20. yüzyılın başlarındaki gibi keskin geçiş dönemlerinde halka ulaşılması, yetiştirilmesi ve yönlendirilmesi konusunda etkisi tartışmasızdır. Fakat dönemin tiyatro edebiyatı bazı Servet-i Fünün yazarları ve bu yıllarda aynı zamanda roman ve hikâye yazan Halide Edip, Yakup Kadri gibi isimlerle temsil edilmiştir. Fecr-i Ati yazarla rından Şahabettin Süleyman ve Tahsin Nahit'in oyunları da bu dönemdedir.

Öncü Çalışmalar

Milli Edebiyat Hareketinin köklerini Tanzimat yıllarında Türklük hakkındaki bilimsel çalışmalara kadar götürmek mümkündür. Daha sonra Mehmet Emin Yurdakul'un Türkçe Şiirler'i aynı ruhu beslemiş, 1905'te Çocuk Bahçesi dergisindeki edebi tartışmalar da Milli Edebiyat Hareketinin yolunu açan oluşumlardandır. Genç Kalemler'den önce etkili ve son bir deneyim, Türk Derneği etrafında gelişmiştir. 25 Kanunievvel 1908'de kurulan Türk Derneği, Türk milliyetçiliği düşüncesi etrafında oluşturulmuş ilk demektir. Kurucuları Ahmet Mithat Efendi, Emrullah Efendi, Necip Asım, Bursalı Mehmet Tahir, Veled Çelebi, Akçuraoğlu Yusuf, Agop Boyacıyan Efendi, Arif Bey, Akyiğitoğlu Musa Bey, Fuad Raif Bey, Rıza Tevfik Bey, Ferid Bey ve Celal Bey'dir. Daha sonra derneğin çalışmalarına bazı Türkologlar da katılmışlardır. Sadece bilimsel çalışmalar yapmayı hedefleyen derneğin nizamnamesi de bu amaca göre belirlenmiştir:

Türk Demeği, başlangıçta o yıllarda çıkmakta olan Sırat-ı Müstakim dergisini kendisine yayın organı olarak seçerse de 1911 yılında Türk Derneği dergisini çıkarmaya başlamıştır. Aylık yayımlanan bu dergi sadece yedi sayı çıkabilmiştir. Kapağında "Türklüğe dair tetebbuatı havi," cümlesini taşımaktadır. Derginin ilk sayısında yer alan "Beyanname" başlıklı yazı, derneğin nizamnamesiyle örtüşmektedir ve dönemin insanına derneğin Türkçe konusundaki görüşlerini ve konuyla ilgili olarak nasıl bir yol takip edeceğini anlatmaktadır. Bu "Beyanname'ye göre Türk Derneği, Osmanlı coğrafyasında yaşayan gönülleri bir dilleri aynı insanları aynı maksat etrafında birleştirmek için milli dille yani Türkçeyle konuşmayı esas almaktadır. Ancak bunun için de dilin içeriğinin ortaya konulması, Türkçeyle ilgili olumsuz düşüncelerin değiştirilmesi, sadeleştirilmesi, anlaşılır bir hale gelmesi ve kolay öğrenilmesinin önü açılmalıdır. Türk Derneği resmi yazışmalarda da anlaşılır bir dil kullanımını teklif etmiştir. Bütün bunlar Türk Derneği'nin Osmanlı ve Türk birliğinin sağlanmasında dili esas aldığını göstermektedir. Ancak bu hedefler hemen o günlerden itibaren dildeki bu sadeleşmenin nasıl olacağı konusunda tartışmaları başlatmıştır. Bu sorunun cevaplarından biri Şemsettin Sami'nin yıllar önce söyledikleriyle örtüşmektedir. Fakat bu teklif Türk Derneği'ni tasfiyecilik suçlamasıyla karşılaştırmıştır. (Öksüz, 1995, 67).

Milli Edebiyat Dönemi'nin Genel Özellikleri

Genç Kalemler Dergisi ve Yeni Lisan Hareketi

Milli Edebiyat Hareketini Yaygınlaştıran Kuruluşlar ve Yayın Organları

Milli Edebiyat Hareketinde Hikaye ve Roman

Milli Edebiyat Dönemi Şiirinin Genel Özellikleri

Milli Edebiyat Döneminde Tiyatro

Milli Edebiyat Döneminde Edebiyat Tarihi ve Tenkit

Milli Edebiyat Dönemi Sanatçıları

Beş Hececiler (Hecenin Beş Şairi)