İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Ürünleri: Sagu Türünün Özellikleri

Alp Er Tonga öldi-mü (Alp Er Tunga öldü mü?) 
İsiz ajun kaldı-mu (Kötü dünya kaldı mı?)
Ödlek öçin aldı-mu (Felek (böylece) öcünü aldı mı?)
Emdi yürek yırtılur (Şimdi yürek(ler onun ölümünün acısı ile) parçalanıyor.)

Begler atın argurup 
(Beyler atlarını yordular;)
Kadgu anı torgurup (Kaygı (ve keder) onları zayıflattı.)
Mengzi yüzi sargarıp (Bet ve benizleri (öyle) sarardı (ki))
Kürküm angar türtülür ((yüzlerine) safran sürülmüş (sanırsınız))

Ulşıp eren börleyü 
(Erkekler kurtlar gibi, hep birlikte uluyorlar;)
Yırtıp yaka orlayu (Yakalarını yırtıyor ve çığlık atıyorlar.)
Sıkrıp üni yurlayu (Islık çalar gibi sesler çıkarıyor ve feryat ediyorlar.)
Sıgtap közi örtülür (Ağlamaktan gözleri (yaşlarla) örtülüyor.)

    Nazım birimi: dörtlük
    Ölçü: 7’li hece ölçüsü 4+3 durak
    Kafiye şeması: aaab, cccb…
    Konu: Alper Tunga’nın ölümünden duyulan acı dile getirilmiştir.

Okuduğumuz metin, İslamiyet’in Kabulünden Önceki Türk Edebiyatı’nın Sözlü Dönemi’ne ait bir sagu örneğidir. Metinde Alp Er Tunga’nın ölümü üzerine duyulan acı dile getirilmiştir. Alp Er Tunga; yüksek bilgi ve birçok fazileti şahsında toplamış, anlayışı ile nam salmış, pek çok ülke zapt etmiş, kahraman bir Türk beyi olarak kabul edilmektedir. Verilen saguda insanların Alp Er Tunga’nın ölümü karşısında sergiledikleri tavır, onun ne kadar çok sevilen ve sayılan bir bey olduğunu göstermektedir. Ayrıca Alp Er Tunga’nın İranlı şair Firdevsî’nin Şehname adlı eserinde geçen Efrasiyap olduğu bilinmektedir. Alp Er Tunga, Turan’ın büyük hükümdarlarından biri olup Büyük İskender’den önce yaşamıştır. Kahramanlığı ile nam salmış biridir.

 Sagu Türünün Özellikleri
  • Sagular yuğ adı verilen cenaze törenlerinde; ölen bir kişinin ardından duyulan acı, onun yiğitliği, fazileti gibi konuları işler. 
  • Dörtlük nazım biriminin kullanıldığı sagular, 7’li hece ölçüsüyle oluşturulur. 
  • Okuduğunuz metin de 7’li hece ölçüsü ile söylenmiş ve beş dörtlükten oluşmuştur. 
  • Kafiye düzeni koşukla aynıdır. 
  • Eser, Sözlü Edebiyat Dönemi’ne ait bir ürün olduğu için anonimdir. 
  • Dil sade, halkın anlayabileceği yalınlıktadır. Kısacası dönemin ürünlerinde henüz bir yabancılaşma söz konusu değil, yerlilik esastır. 
  • İslamiyet’in Kabulünden Önceki Dönem’de sagu adı verilen biçimin divan edebiya­tındaki karşılığı mersiye, halk edebiyatındaki karşılığı ise koşma nazım biçimiyle söylenen ağıtlardır.
 Sav Nedir?
  • İslamiyet’in Kabulünden Önceki Türk Edebiyatı’nın Sözlü Dönemi’ne ait diğer iki ürünü ise bugünkü atasözü yerine kullanılan savlar ve bir milleti derinden etkileyen, yiğitlik, savaş, göç gibi ko­nuları işleyen destanlardır. 
  • Sözlü Dönem’e ait bu ürünler, dilden dile aktarılarak yayılmış ve günümüze kadar gelmiştir. Kaş­garlı Mahmut da Türk boyları arasında dolaşarak bu sözlü ürünleri derlemiş ve Divânu Lugati’t-Türk adlı eserine almıştır.